3 Mayıs 2010 Pazartesi

Awakening.

O, güllerle bezenmiş , beyaz çarşaflı yatağında uyuyordu.

O, siyah cibinliklerini çekmiş, rahatsız bir uykudaydı.

Yıldızlar ona en tatlı ninnilerini söylüyordu.

Karanlığın güçlü fısıltıları içine işliyordu.

Uykusunda gerindi, öbür yana döndü.

Derin bir ağrı nefesini kesti.

Üstündeki örtü sıyrılarak yere düştü, gözlerini araladı.

Ciğerleri sanki ilk defa hava alıyomuşçasına bir acıyla yatağından doğruldu.

Ayağa kalktı. Odada anlam veremediği bir his vardı. Masasında bir mum yanıyordu, ama yatağına girmeden önce hepsinin sönük olduğunu kontrol ettiğine emindi. Merakla masaya yaklaştı.

(http://luminareh.deviantart.com/art/Rose-Candles-and-magic-Book-11854016)

Bir kitap vardı. Elini kitabın kapağında gezdirdi bir süre. Bir isim yoktu üzerinde , sadece garip bir. . . his. İlk sayfaya bakmak için kapağı araladı, ancak bir el eline bastırdı.

"Hazır olmadıkça açma."

Kadın gözlerini şaşkınlıkla açarak geriledi penikle. "Sen. . . Burada ne işin var?" Eli yatağının yanında duran baltasına gitti. Ama ona ulaşamadan, odanın ortasında durduğunu farketti; ne zaman gelmişti buraya? Daha az önce. . . masa başındaydı?

"Ne. . . ne istiyorsun?" dedi etrafına bakarak; göremiyordu ama hissedebiliyordu.

"Bu soruyu bana değil, kendine yönlendirmelisin."

"Git burdan, burada olmaman lazım."

Güldü. "Bunu gerçekten istemediğini ikimiz de biliyoruz. Sormak için yanıp tutuştuğun çok fazla soru var."

" . . . "

"Doğru noktaya parmak bastım sanki, güzel." Bir kolu kadının boynuna dolandı, übürü ise tehditkar bir biçimde kalbinin üzerinde duruyordu. "Buradan ne geçtiğini biliyorum."

"Çek ellerini üzerimden!" Kurtulmak için çırpındı, ama sandığından güçlü çıkmıştı.

Adamnı kahkahası odada çınladı, dokunuşu kadının üzerinde yok oldu. "İstediğin inkar etmekte ustasın. Her neyse. Nasıl olsa okuyacaksın, ve duyduğun açlık seni bana getirecek. Yol göstermemi isteyeceksin benden. Başına gelebilecekleri bile bile, bunu isteyeceksin."

Ses sustu. Varlığı odadan yok oldu. Kelebek avuçlarını şakaklarına bastırarak kendine gelmeye çalıştı, bacakları tutmuyordu, masanın önündeki sandalyeye attı kendini. Titriyordu, kalbi patlayacakmışçasına çarpıyordu. Gözü kitaba takıldı bir an. Eli, kitabın kapağına gitti.

Ve sonra, kitabı araladı. Adamın kahkahası hala kulaklarında çılarken, haklı olduğunu biliyordu. Okudu. Şamdandaki mum eriyip bitene kadar, okudu.

Yatağındaki güller kurumuştu. Garipsedi. Pencereye gitti, dışarıyı izledi. Sakin bir geceydi, ay ışığı geceyi aydınlatıyordu. Bir an surların tepesinde birini görür gibi oldu. Gözlerini kırpıştırdı; bir şey yoktu.

Ya da, öyle görünüyordu.

-------------------------------------------

Ordo funebris- Maellus Maleficarum ve ikinci kısımda Portrait of Innoscence

EDIT! : Devamı Adramelech'den : http://thedesertempire.blogspot.com/2009/10/sarrus.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder